Bolluk hissini destekleyecek bir bütçe yöntemi var mı? Kazandığım parayı nasıl harcarsam kendimi gerçekleştirmek için en iyisini yapmış olurum?

Kazandığım parayı harcayacağım yol, oluşturacağım bütçe tarzı bolluk hissimi pekiştirir. Bunun için elime geçen parayı beşe ayırarak ilerleyebilirim.

Her ay elime geçen paranın yüzde yüzde 10’unu kendimi rahat hissetmek ve düzenli birikimimi oluştursun diye yatırım olarak bir yere ayırmalıyım. Beş lira kazanıyorsan 0.5 lirayı, beş bin lira kazanıyorsan 500 lirayı kenara koy, diyoruz. Bu miktarı büyütmeye, geliştirmeye çalışmak ve birikim hesabı olarak kenarda dururken artmasına izin vermek, “Güvendeyim, çoğaltabiliyorum” hissi veriyor.

2. EĞİTİM

Kişi, ne olursa olsun gelirinin yüzde 10’unu gelişimi için eğitimine harcamalı. Çünkü aynı şekilde düşünen, yaşayan insan, aynı şekilde yaratmaya devam edecektir. Bu nedenle ben eğer hayatımda daha fazlasını istiyorsam yeni bilgilere açılmalıyım. Bildiğimi bildiğim şeyler zaten hayatımda. Bilmediğimi bildiğim şeyleri öğrenmeye, bilmediğimden haberim bile olmayan konuları hayatıma katmaya çalışmak beni büyütür. Her büyüdüğümde, kendi bolluğuma açıldığımda madde bolluğunun da bununla beraber geleceğini bilirim.

Önemli bir nokta, eğitim fonu, birikim fonu ile asla birleştirilmemeli. Sadece eğitime harcanmalı. Büyüdüğümden, geliştiğimden hayatıma yeni insanlar kattığımdan emin olmam lazım. Bu eğitimler, arkadaş sütununu da destekler. Kendini değişime, dönüşüme, bolluğa, kendi muazzamlığına açmayı seçmiş insanlarla buluşurum.

3. SEYAHAT/TATİL

Yeni yerler görmek için kazancımın yüzde 10’unu seyahat fonunda toplamam lazım. Tatile çıkıp doğanın içinde kendini bulmak bizim için vazgeçilmez bir nokta. Bu fonunu eğitime ayırdığın pay ile birleştirip doğada yapılan bir seminere gidebilirsin. Ama yüzde 10 her şekilde sadece tatile ayrılmak zorunda. Tatil, benim tüm kimliklerimden sıyrıldığım, kafamı dinlediğim yer. Yeni yerler, değişik insanlar beni büyütür. Büyük masanın üstünün daha çok tabak alması gibi ben de büyüdükçe farkındalığımla birçok şeyi birleştirip hayatıma çekebilirim.

Tatil konusunda büyük bir tuzak var. “Çok sıkıldım” deyip bütçenin yüzde 10’undan fazlası tutan bir yere gidip bunu da 24 ay taksitle ödersen, ertesi sene tatile çıkamazsın. Üstelik her ödediğinde “Tatil bitti ben hala ödüyorum” diyorsun. Bu bizim önümüzde bir engel olur. Tatil her aşamasında huzur, keyif, mutluluk, rahatlık, coşku, neşe veren bir süreç olmalı. Bu nedenle cebimdeki paraya göre tatil planı yaptığıma emin olmam lazım. Bu çadır tatili de olur, pansiyon tatili de, spa tatili de, Tayland tatili de.Yeter ki kazancının yüzde 10’uyla seçildiğinden, planlandığından ve gidildiğinden emin olalım.

4. ŞIMARMA

Eğer kazandığım parayla kendimi şımartmazsam bir süre sonra çalışmak istemem. Bu nedenle kazamcımın yüzde 10’unu kendimi şımartmak için kullanmalıyım. Hiç almayacağım ayakkabayı, “Şimdi gerek var mı?” diyeceğim masajı şımarma fonuna koymam gerekiyor ki kazandığım paranın bana nasıl geri döndüğünü göreyim. Para kazanırken “Allahım biraz daha kazanayım. Biraz daha kendimi göstereyim. Daha çok kazanayım, gezeyim, şımarayım” hissim olsun. Sabah kalkarken oh diyerek gitmem gerekiyor işe. Şımarmayı unuttuğum zaman çalışma kabusa döner.Bu harcama kesinlikle iyi ve özenle yapılması gereken ve asla atlanmaması gereken harcama sütunu.

5. GENEL GİDERLER

Bu fonların ardından kalan yüzde 60 genel giderlerim için ayrılmalı. Burada kalan miktara göre çocuğumun hangi okula gideceğine, hangi evde oturacağıma karar vereceğim. Masraflarımız çok fazla ise ona uygun bir yerde oturuyor olmam lazım. Diğer dört kalemi ayarladıktan sonra yüzde 60’a uygun yaşayacağım. “Krediye girelim, evimizi alalım” dersek, şımarmayı bırakıp, tatile gitmeyi kesip , eğitime yatırım yapmazsak  ” Büyüyemiyorum, yeni insanlarla tanışamıyorum, yeni yerler göremiyorum, sürekli stresle bir makineyi döndürmeye çalışıyorum.” hissi hayatımı yönetmeye başlar. Yaşamanın anlamını sorgulamaya, hayattan keyif alamamaya başlarız.O duyguların arasında  büyüme ve bolluktan bahsedemeyiz .

Bu tarz bir bütçelendirme etkisini ne kadar sürede gösteriyor?

Bu rutini düzenli bir şekilde 1-2 sene uygulayanların bolluğu artar.

“Düzenli eğitimle, tatille bunun ne alakası var?” diye soruyorlar. Farkındalık olduğu zaman fırsatları görmek, gücüm olduğunda o fırsatlara doğru yürümek, stresim azaldığında risk alma kabiliyetimin artması gelirimi de artırıyor. Kendi üzerinde çalışan insan, her şekilde fazlası olduğunu bildiğinden, gereksiz harcamayı kesiyor. Bu azla yetinmek değil, kendi değerini ortaya koymada madde bağımlılığına gerek duymamak.

Para benim değerim. Sattığım saatin karşılığında edindiğim bir şey. Geçmişteki tüm saatlerimi, bilgimi, birikimimi, bütün deneyimimi paket yapıp bir insanın eline veriyorum hizmet olarak. Bunun karşılığında aldığım para zamanım, değerim, bilgim, birikimim, değerim, ederim, her şeyim. Onu harcarken de bunu hatırlamam gerek. Sevdiğin bir insana nasıl davranıyorsan paraya da öyle davranmak gerek. Sevdiğin birini üzmezsin, yormazsın, gereksiz yere kullanmazsın, arkasından konuşmazsın, rahat etsin istersin.

Bazı insanlar para için adam öldürecek kadar parayı seviyorlar. Onlardan olalım demiyorum ama yere düşmüş parayı yerde bırakmayalım. İnsanlar yerde para buluyorlar tekrar yere bırakıyorlar ya da görünce kafaların çevriyorlar. Arkadaşın yere düşse onu yerde bırakır mısın?

Birinin kaybettiği bir şeyi almak uğursuzluk getirir inancı var.

Bizim olan, her zaman bize gelir. Ben senin karşına nerede çıktım? Kocanla karşılaştığında “Birisi kaybetmiştir” demedin herhalde. Karşılaşmanın hakkını verdin Benim karşıma çıkanın hakkını vermem lazım. Paranın üzerinde adı yazılıdır, cüzdanda adı adresi vardır. Tabii ki onu sahibine ulaştırmak muhteşem bir şey. Benim bahsettiğim bu değil. Yolda bulduğun paranın sana niye geldiğini, senin olanın her zaman sana ulaştığını bilmen ve hakkını vermen lazım.

Bolluk Bilinci hayatın mucizelerini, yaşamın muazzamlığını, var oluşun zenginliğini, hakikatın görkemini, yaratılmış olan herşeyin içinde yaradanın güzelliğini görebilme halidir.

Herkes için yaşanası, herkes için hissedilesi, herkesin doğuştan hakkı olandır…

İsteyen herkesin çalışarak geliştirebileceği bir görüş, bir oluş halidir…

Dileyen herkesin kendini tam içinde bulması duam-ız olsun…

Tüm sevgimle,

Banu

……..

Güzel soruların tamamı için, cevapların hepsini bir araya getirip bize ulaştırdığı için sevgili Halime Sürek Kahveci’ye özel teşekkürlerimle……