Taşınılan tüm kimlikler içinde hızlıca gitgeller yaşamak durumunda olmak: evdeyken işten gelen bir mail, işteyken okuldan gelen bir görüşme talebi, arkadaşlarlayken evdeki yardımcının soruları… Nefessiz geçen sanki dakikalar birbirini kovalayan ve bir kendini unutma hali bazen tüm kimliklerin ötesinde kim olduğumuza dair…

 

Bu seminer:

–  Doğayla tekrar bağlantı kurmak,

–  Doğalımızı tekrar hatırlamak ve en bize ait olan yerden hayatımıza bakmak,

–  Bedeni rahatlatmak, zihni sakinleştirmek,

–  Arzularımızın ve tutkularımızın ne olduğunu hatırlamak ya da hayata geçirmek için güç biriktirmek,

–  Hayata heyecanımızı geri çağırmak,

–  Bedenimize kim olduğunu ve neler yapabileceğini hatırlatmak,

–  Doğalın ve doğalın muazzamlıklarını deneyimlemek,

– Dinlenmek, eğlenmek, basitleşmek ve basitin güzelini yaşamaya izin vermek konuları üzerine yapılandırıldı…

 

Eğer:

10845601_554598097975914_8439435351034445088_o

–  Kendinizle vakit geçirmek,

–  Yeni dostluklar kurmak,

–  Doğayla bütünleşmek,

–  İsteklerinize doğru sizi gitmekten engelleyen artık ihtiyacınız olmayan enerji kümelerini şelalelere bırakmak, özgürleşmek,

–  Eğlenmek,

–  Canlanmak,

–  Hayatın içinde olduğumuz gerçeğinin dışına çıkıp alışık olmadığımız ya da özlediğiniz muazzamlıkları deneyimlemek,

–  Tutkularınızın peşinden gitmek için enerji toplamak,

–  Doğanın muazzam gücünü arkanıza almak ve her türlü isteğinize kolaylıkla ve coşkuyla ve heyecanla ve zenginlikle ve dostlarla gitmeyi hedefliyorsanız…

bu çalışma doğru çalışma demektir…

Çalışma Karadeniz- Afrika- Kapadokya- Datça- Mardin de yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.

Her çalışma birbirinden farklıdır ve doğanın sunduğu zenginlikleri  yoğunca kullanarak çalışılır. Seminer odası doğanın tam içidir.

 

1743736_512499518852439_7637431197877201638_n

Lütfen Detaylı bilgi ve kayıt için 05322627716 No’lu telefondan bizimle irtibata geçin…

 

 

5 Comments

  • Nazlı Kumyol / 23 Mart 2016 at 11:43

    “Bütünlüğün Nefesinde” bir süre önce başladığım ve bir ömür boyu devam edecek olan kendi üzerimde ki çalışmalar serisinde kalbimde en özel ve en kıymetli yere sahip olan seminerdir… Doğanın sunduğu muhteşemliği ve bolluğu her nefeste hissettiğim, ruhumu havalandırdığım, mis gibi bir bahar tazeliği ve coşkusuyla dolduğum bir süreç oldu benim için. İstanbul’a döndükten sonra bile hala etkisindeydim. Doğanın, özellikle ağaçların ve suyun hayatımdaki yerini derinleştirdi diyebilirim.
    Bir metafor üzerinden deneyimimi açıklayacak olursam; kendi tarlam üzerinde ellerimi toprağın içine sokarak, toprağının kokusunu duyarak, sevgiyle, hevesle ve merakla çalışmak gibi… zaman içerisinde oluşan, artık toprağımı beslemeyen, toprağımın verimini düşüren ayrık otlarını ayıklamak gibi.. toprağımı havalandırıp nefes aldırmak gibi… yeni tohumlar ekip onları kendi öz sevgimden beslemek gibi…Komşu tarlaların ve doğanın varlığını hissedip birlikte büyümek ve onların muhteşemliğine şahit olmak gibi… Doğayla ve kendisiyle bütünleşmek isteyen ve harika doğanın tüm bereketiyle önümüze serdiği güzelliklerini deneyimlemeye hevesli kişilere mutlaka tavsiye ederim.

  • Gün Bilgin / 4 Nisan 2016 at 10:37

    Muhteşem bir doğada, toprakla, suyla, gökyüzüyle temas kurup, büyük şehrin o anlamsız koşturmacasından sıyrılıp, esas önemli olan şeye yani kendinize odaklanıp nefes alacağınız, ama gerçekten deriiin bir nefes alacağınız bir seminer Bütünlüğün Nefesinde. İstanbul’a dönüşümüzden itibaren bir sonraki semineri beklemeye başladım. Ki bu her zaman kullandığım bir ifade değildir, hem de hiç.
    Doğanın varlıklarıyla bütünleşmeyi hediye etti bana bu seminer. Şelalenin o buz gibi suyunda sadece bedenimi değil ruhumu da yıkarken, toprağa uzanmış var oluşumu kutlarken, yol boyu bana eşlik eden kelebekleri izlerken, bulutların içinde kaybolurken ve bütün bunları dostluk çemberiyle deneyimlerken hissettiklerimi anlatamam, sadece tavsiye edebilirim…

  • Hilal Akin / 3 Temmuz 2017 at 12:43

    Banu Kalaycı’nın bana öğrettiklerini ve farkettirdiklerini anlatmaya çalışmak çok yetersiz bir yöntem gibi geliyor bana. Onun bilgisi ve yöntemi ile yürümek güvende, dengede, keyifte ve sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkmaktır. Her seminer sonrası kendinizi update etmeniz, level atlamanız kaçınılmazdır. Adına ne desem, yaşadıklarımın? Mucize mi, muhteşemlik mi, aydınlanma mı? Bütünlüğün Nefesi seminerleri, insanın hayatında karşısına çıkan şanslardan biridir. Keşke herkese kısmet olabilse… Hem Karadeniz hem de Kapadokya seminerlerine katılmış biri olarak şükrandayım.

  • Buket Ecevit / 3 Temmuz 2017 at 15:25

    Bütünlüğün Nefesinde Kapadokya semineriyle ilkkez yatılı seminere katıldım. Banu Kalaycının çalışmalarına ise 2014 yılından beri katılıyorum. Kapadokya seminerini nasıl anlatsam. Aslında çok Kapadokya gibi.. Kendi içindeki yolculukta , birgün balonla havalanırken ertesi gün katman katman derinliklere inerek zenginliğini keşfetmek gibi..
    Keşif sırasında mekanın seni kucaklayışını hissetmek, katılımcıların herbir rengini paylaşmak ve Banu’nun oluşturduğu güven, önderlik ve yolumuzu sevgiyle aydınlatışının katılımcısı olmak çok özeldi.. Uçakla dönmek üzere yola çıktığımızda, seneye tekrar geleceğimin hissiyle ayrıldım ❤️

  • Zeynep Bertan / 27 Şubat 2020 at 18:43

    Bütünlüğün Nefesinde Karadeniz ve Banu Kalaycı… Hayatımda yarattıkları değişimi, etkiyi nasıl kelimelere dökebilirim, bana öğrettiklerini, gösterdiklerini… Her şey Karadeniz’de başladı, oraya bir Zeynep gitti başka bir Zeynep döndü. Hep diyorum hala sevgili hocam Banu Kalaycı’ya benim değişimim tam da o dağa tırmanırken başladı ve bunun için hayatım boyunca minnettar olacağım. Karadeniz’deki havanın, suyun, toprağın, çimenin, çiçeğin insanın üzerinde yarattığı tazelenme hissi, Banu’nun eşliğinde bu doğanın ta kalbine yapılan yolculuğun her nefeste baş döndüren enerjisi gerçekten kelimelerle anlatılmaz, orda olup bunu deneyimlemek lazım ancak muhteşemliğinin hakkını verebilmek için. Hayatımda verdiğim en doğru karardı bu seminer. Sonrasında hayatımla ilgili attığım adımlar, iyiye yönelik köklü değişimler o zaman hayalini kurduğum hayatı şu anda yaşamamı sağladı. Ama bunun için en çok ve hep Banu, sana teşekkür ederim. Karadeniz’de o zorlu tırmanış yolculuğunda “ben burdayım” diyip sırtıma koyduğun o el en büyük desteğim oldu. Bugün daha mutlu, dengede ve hayallerini gerçekleştirebilen bir insan olma yolundaysam senin emeğin çok büyük ❤️

Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?





Visit Us On FacebookVisit Us On Pinterest