
Bir çılgınlık yaşamak…
Bir çılgınlık yaşamak ve hepimiz çılgınız aslında hayata merhaba dediğimiz andan sonra…
Ağlarken gülebilen, aşkı nefretle karıştırabilen, sevginin huzurlu kollarında sonsuz huzursuzluk naraları atabilen, sevdiklerimizi toprağın altına uğurlarken bundan anlam çıkarmaya çalışabilen, bir gün hepimizin o toprakla bütünleşebileceğini bile bile birbirini kırabilen, üzebilen, anlık tutkularımızdan kendimizin kopyalarını yaratabilen, en büyük ve ayırımcı özelliğimiz düşünebilmek olmasına rağmen düşünce yerine anlık zaaflarımızla hareket edebilen, zaman zaman bundan gurur duyabilen, bazen çizgi film seyrederken bile ağlayabilirken- en zor anlarında hayatın yüreğine taş basılmışçasına gözyaşlarına tebessümü siper edebilen, sevgiden deyip adam öldürebilen, paraya değil vücudunu ruhunu da satabilen, her yalana inanabilen, her doğruyu reddedebilen, gökyüzüne bakıp bizimle oynaşmasını ayın-güneşin –bulutların ve her şeyin… Şükretmesini bilmeyen çılgınlarız biz…
Devamını Okuyun…