Hayatımıza katacağımız minik çalışmaları, rutinimizi değiştirmeye izin verdiğimiz yeni ve belki daha farkındalıklı seçimleri, çok zamanımızı almayacak ama hayatımızda yaşamsal ve duygusal açıdan çok fark yaratabilecek tatlı küçük çalışmaları bir araya toplayayım, bilenlere hatırlatalım, bilmeyenlere gösterelim diye her gün Hayat Dönüştürücü Mini Egzersizlerden birini buraya yazarak, elimden geldiğince hepsini bir araya toplamaya karar verdim.

Yaparken çok da emeğinizi harcatmayacak, fazlaca zamanınızı almayacak, ama yaptıkça hayatınızı değiştirecek egzersizlerden bugun ne var derseniz:

Bütün gün… Şikayet etmek yok… Şikayet eden birini dinlemek yok…

Doğduğumuz günden beri sanki iyi şeyleri konuşmamak üzerine kodlanmışız;

 ‘’ Eşinin iyiliklerinden, çocuğunun deliksiz uykusundan, işinin rahatından, paranın bolluğundan amaaaaaannn kimseye bahsetme.. 

Nazar değer ‘’ diye diye kiminle bir araya gelsek sanki hep aynı oyun oynanır olmuş; kimin acısı daha büyük, kimin çocuğu daha haylaz, kimin kocası daha yorgun, kimin parası daha bereketsiz ve yetmiyor, kimin hocası en deli, kimin bedeni daha hastaaaa… Hadi konuşalım.. Daha da konuşalım… ve konuştukça aslında, kendimizi karşılaştıralım, ve hatta iyi hissedelim bu derin ‘hayatın berbat gidenlerini değiş tokuş yapalım’’ buluşmalarımızda.

Ya da ben iyiyim dediğimizde göremediğimiz ilgiyi, hastayım dediğimizde, yoksulum dediğimizde, yorgunum dediğimizde görmüşüz etrafımızdan…

Gel biraz eğlenelim dediğimizde gelmeyen dostlar, çok kötüyüm dediğimizde belirivermiş sanki etrafımızda sürekli.. Ve öyle öyle çocukluktan beri şikayet etmek, kötü giden şeyleri konuşmak alışkanlığımıza girmişken, kötü giden şeyleri paylaşabilmek için sürekli düşünmek, ve hatta hayatın içinde canlı canlı bilinçli ya da bilinçsiz üretmek gelişmiş alışkanlıklarımızın arasında…

Zıtlıklar dünyasında yaşıyoruz.

Hayatımızda iyi giden şeyler olduğu gibi kötü giden şeyler de var.

Ve enerji dünyasında odağımızı neye verirsek onu büyütürüz.

Diyeceğim odur ki, hayatımızda kötü giden ya da kötü gittiğine inandığımız şeyleri daha çok andıkça ve konuştukça aslında onlara daha çok enerji yüklediğimizden hayatımızda daha çok yer kaplamaya başladıklarını fark etmeden bazen , bazen fark etsek de umursamdan yapmaya devam ederek geçiriyoruz ömrümüzü.

Sorun bir algıdır. Ve algı değiştiğinde çözüm görünür olur. Ve sorunu yaratan ve soruna takılan frekansın çözümü görebilmesinin tek yolu kendini yükseltmesidir. Ve bu sorun hakkında konuşarak ya da başkalarının konuşmasına izin vererek olmaz.

Yani sorununuz devam etsin istiyorsanız, sorununuz büyüsün istiyorsanız, sorununuz hayatınızın yöneteni olsun istiyorsanız, asla çözüm aramadan sorununuz hakkında konuşmaya devam ediniz ki istediğimiz olsun.-) e Biz buna söylenmek diyoruz zaten… Yok sorunu çözmekse amacımız, kendimizi nasıl yükselteceğimize ve nasıl daha hafif hislerle kendimizi marine edebileceğimize bakmalıyız sorun algısıyla karşılaştığımızda.

Söylenen insan dinlememek ne demek?

Sadece sorunu hakkında konuşmak için size gelen ve asla çözüm arayışında olmayan kişinin sizinle sorunu hakkında konuşmadığına emin olacaksınız demek…

Hep verdiğim örnek derslerde, en akılda kalanı ;

Hep kuru fasulye yemek; bütçe, pişirme tekniği, evdeki hazır malzemeler, vizyon, eski alışkanlıklar, vs.

Yeni bir menüye geçmek; tüm bu alışkanlıkların kırılması ve yeniden deneyimle öğrenmek

Kuru fasulyenin faz yapması- sorun

Gazı bir başkasının evinde çıkarıp rahatlamak ve kuru fasulye yemeğe devam etmek- kolaycılık,

Yeni yeme alışkanlıkları edinmek, pişirme becerileri elde etmek, yeni malzemeler almak, vs- büyümek…

Size gelen ve çözüm aramadan şikayet eden insanları dinlemek?

Gelip yaşam alanınıza ve hatta suratınıza osurup gitmelerine izin vermek. 

Yeniden o fasulyeyi pişirip yiyeceklerini bilerek, onların anlık rahatlamasını sağlarken, kendinizin zamanını, emeğini ve rahatını kaçırmaya izin vermek…

O da başka bir alışkanlık…

Bugün küçük bir çalışma yapacağız o yüzden… 

Tüm gün hiç şikayet etmeyeceksiniz… 

Ve hiç şikayet eden insan dinlemeyeceksiniz…

Bir sorun algınız vardır ve çözüm arıyorsunuzdur , o ayrııııı…

Bir sorun algıları vardır ve beraber çözüm aramak için size gelmişlerdir , o da ayrııı…

Anladınız siz beni….

Bu egzersiz;

Koca bir gün ayık olmayı gerektirir.

Enerjinizin ne kadarını negatifinizi beslemek için geçirdiğiniz konusunda farkındalık sağlar,

Hangi konularda kurbana bağladığınızı ve çözüm bile aramayı kestiğinize açıklık getirir,

Ne kadar çok zamanınızı insanların dramasına yatırım yaparak kendi dramanızı geliştirme çalışmasında olduğunuzu belirler,

Zihninizin ne kadar çok negatife kaydığını ve hatta ne kadar çok kendi kafasına göre takıldığını fark etmenizi sağlar…

Daha sayayım mı?

Öptüm hepinizi…

Sarıldım bir de…

Banu