pink-hair-1450045__340

30’lu Yaşlar

Çok eski dostlarım var beraber büyüdüğümüz, birbirimizin hayatına şahitlik yaptığımız, hayallerimizin peşinden koşarken bir adım öteden bazen, bazen hemen yanı başında nefessiz kaldığımız…

Çok yeni dostlarım var… Hayatıma girdikleri için, girmelerine izin verdiğim için şükran duyduğum.

Ama ne olursa olsun, en sıradan ve durağan gözüken hayatlarda bile ‘bizi izlemeye devam edin’ lezzetini yakaladım… En derine inince herkeste bir ‘ aşk, şehvet, ızdırap, heyecan, gözyaşı ve kahkahayla dolu derin bir çizgi olduğunu fark edip hep hayranlıkla kalakaldım…

Hepsiyle bazen ortak noktada buluşuyoruz ama şimdi kırklara yavaş yavaş yaklaşmışken; ne kadar çabuk geçiyor zaman…

Bir zamanlar otuzların gelmesi hayalken, şimdi ellilere bazen o gözle baktığımızı görüyorum gülerek, o zamana geldiğimizde bu zamanı hatırlayacağımızı bilerek.

Dün hatıra olmuşken, bugün hatıra olma yolundayken en hatırladığım günlerime bakınca sadece kalbimle gittiğim, nefesim ağzımda, aşkım gözümde, sevgim emeğimde olan günleri hatırladığımı şimdi daha net görüyorum…

Bugün yine, tekrar ne zaman geriye dönüp bakarsam hiçbir korkumla hiçbir anımı nefessiz, aşksız ve heyecansız yaşamayacağıma kendi kendime sessizce söz veriyorum…

Otuzuna girmeden yazdığım bir yazı bu da…Tebessümle paylaşıyorum…

Nisan 2010 ( Ve 2020 olmuş bile )

……………………………….

30’lu yaşlar hayal gibiydi bir zamanlar…

Sanki bizden değildi, sanki bize dair asla olamazdı…

Biz daha küçüktük ve yapılacak onca şey vardı…

Otuzlu yaşlar bize daha kolay kolay dokunamazdı..

Hem 30’lara geldiğimizde ‘adam’ olacaktık biz, ne yaptığımızı bilir olacaktık…

Kararlarımızı emin verip, düzenimizi çoktan kurmuş olacaktık.

Başka olacaktık, artık belki de biz olmayacaktık…

Âşık olmayacaktık mesela, aşk için ağlamayacaktık…

Aşk şarkıları dinlemeyecek, aşk mektupları yazmayacak, aşkı bitirmiş, sevginin huzuruna kucak açmış olacaktık…

Lunaparkın önünden geçerken hala içeri girmek için deli bir özlem duymayacaktık…

Gece yarılarında sıcak çikolata istemeyecekti artık canımız, en acı kahveyi seven ablalardan olacaktık…

Artık sabahları her saat çalışında yorganı kafamıza geçirmeyecektik söylenerek…

Gece yarılarında yarım kalmasın diye sohbetimiz pijamalarımızla kıkırdaşarak yollarda çikolata aranmaya çıkmayacaktık…

Benzinimiz artık hiç yol ortasında bitmeyecek, biz ‘full’ olacaktık hep temkinli…

Gülme krizlerine artık hiç tutulmayacak, tebessümü sever olacaktık…

Hadi deyip günün bir vakti, çantamızı toplayıp yollarda olmayacaktık, planlı programlı olacaktık…

Daha sessiz, daha sakin, daha anlayışlı, daha temkinli olacaktık hayata, her şeye deli gibi saldırmayacaktık…

Biz hayatı çözmüş olacaktık…

Peehhhh….!!

Biz neler neler olacaktık…))

Biz …

Sanmışız…

Biz,30 bize geldiğinde biz gideceğiz sanmışız…

Çok şükür ki sadece sanmışız…

9 Kasım 2003