holding-a-galaxy-37731

Bölüm 5.

Bedensel Hücre Hafızası

Düşünce kalıplarımızın farkına varmak, onlardan sıyrılmak, zihnin çalışma sistemini düzene sokmak, ağızdan çıkanın farkına varmak, gerçekten kim olduğumuzu anlayabilmek için yaptığımız çalışmalarda çok büyük önem taşıyor.Ama tahmin edersiniz ki tek başına yeterli değil.

Bu kalıplara inanış sürecinde yaratılan deneyimlerin içinden geçerken, yani yarattıklarımızı canlı canlı yaşarken, bunun bize hissettirdiği her şeyle bu kalıplar, hücre hafızasına depolanır.

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 1 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 2 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 3 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 4 için tıklayınız

Bu ne demektir?

Diyelim ki siz küçükken yolda giden bir adam, size tokat attı. Adamı tanımıyorsunuz. Hemen kafanızda bir kalıp oluşuyor. ’’Yabancı erkekler zarar verir’’.Bu kalıbı zihninize yollamanızın sebebi, yüzünüzde patlayan acı sonucunda yaptığınız çıkarımdır. Ya da bunun tam tersi olabilir; anneniz, size sürekli, süt içerseniz gaz yapacağını söyler ve buna inandığınız için bu yapıyı gerçeğiniz yaparsınız ama bunun sonucunda oluşan gaz sancısı da bedeninizdeki hafızaya işlenir.

Biz, zihinsel düşünce kalıplarıyla uğraştığımızda, bedensel hücre hafızasını da değiştirmezsek, bedenin titreşimi ve hafızası, zihnin işleyişini tekrar etkilemeye başlayacaktır.

Bu ne demektir? Su hafızayı en iyi barındıran maddelerden biridir ve doğum anından ölüm anına kadar bedeninizin % 80 ila % 65’i sudan oluşmaktadır. Yani yaşadığınız her şey, aslında bedeninizdeki suda kayıtlıdır.

Zihin kalıplarını tek başına değiştirmemiz, burada işe yaramaz. Beden, aynı şekilde ve aynı titreşimde yaşamına devam ettiği sürece, hem kalıpları değiştirmeniz zorlaşacaktır hem de beden, yoğun eski titreşimiyle eski düşünce kalıplarını geri çağıracaktır… Bu konu çok karmaşık bir yere gidebilir. O yüzden, yapılabilecekler nelerdir; ben onlara bakmayı öneriyorum şimdilik.

Bunun için yapılması gereken şey çok basittir:

1.Zihin kalıplarınızla ilgilenmeye başlayıp onlar üzerinde çalışırken ve değiştirirken çok bol su içmeniz gerekmektedir. Bedenin değişik yaş dilimlerine göre su oranı yüzde atmış beş ile yüzde seksen arasında değişir. Suyun, hafızayı ne kadar iyi tuttuğu ise, artık kanıtlanmış bir gerçektir. Bu sebeple, eğer bedeninizdeki suyu düzenli değiştirir, bir bakıma tazelerseniz, eski düşünce kalıplarınızın sizin üzerinizdeki etkisi, çok daha kolay yok olacaktır.

2.Aynı mantıkla, beden aktivitelerine özen gösterilebilir; düzgün ve terlemeye dayalı spor yapmanız, buhar banyosu ve saunaya girmeniz de çalışmalarınızı kolaylaştıracaktır.

O zaman ne yapıyor muşuz?

Bol bol su içiyormuşuz…

Yanınızda sürekli bir şişe su bulundurun, gittiğiniz her yerde önce bir bardak su isteyin, masanızın üzerinde sürekli dolu bir bardak suyunuz olsun… Su için!

İlk başta, eğer su içme alışkanlığınız yoksa, su içmek size zor gelebilir. Ama şunun sözünü verebilirim ki, kendinizi zorlayarak içtiğiniz 4-5 günden sonra bedeniniz, artık susamaya, su içmeyi keyif olarak algılamaya başlayacaktır. Deneyin; doğru söylediğimi göreceksiniz. ( mesane aynı mide gibidir… Zamanla büyür.. O sebeple ilk su içmeye başladığınız zamanlarda çok tuvalete gitme ihtiyacı hissetseniz bile, çok kısa zamanda beden alışacaktır. Çok su içmeyi tanımlar mısınız dediklerinde de…Beden ağırlığına göre kesin miktarı söyleyebilsek de günde 3 ila 4 litre arası su tüketimi bizim için , hücre hafızasını çalışırken bir yandan temizlemek için, önemlidir.)

Ve başka ne yapıyor muşuz?

Bol bol hareket edip, saunaya girip ter atıyor muşuz…

Bedenin ne kadar önemli olduğu hakkında daha sonra detaylı konuşacağız; ama bedendeki su değişiminin ne kadar önemli olduğunu konuştuğumuz şu anda, eğer spor yapma alışkanlığınız, terleme alışkanlığınız yoksa yine ilk başlarda size zor geleceğini biliyorum. Ama lütfen deneyin. Hayatınızın sırf bununla, bunu yaparak bile ne kadar değişeceğine inanın şaşıracaksınız.

…….

Bölüm 5 Sonu…

Sevgimle,

Banu