Kar
Çocukluğumdan beri karın her zaman bir büyüsü vardır bende. Sanki üstünü örttüğü her şeyi yeniler, tazeler, yeniden yapılandırır.
Zaman geçtikçe bu hislerimin aslında bilim adamları tarafından da doğrulanır olduğunu öğrendiğimde hiç de şaşırmamıştım. Karın su molekülünün olası en muhteşem halini taşıdığını biliyor muydunuz?
Masaru Emoto diye bir bilim adamının adını daha önce sanırım duymuşsunuzdur; birçok yayında, gazetelerde, televizyonda ve belgeselde adı çokça geçti. Masaru’nun dediği şey en kolay anlaşılabilir şekliyle şuydu; Su hafızayı en güçlü şekilde tutan maddelerden biridir. Ve bu da etrafında duyduğu, dinlediği, maruz kaldığı her şeyden moleküler yapısını bile değiştirecek şekilde etkilenmesini sağlar. Ve insan bedeninin yaşına göre %65-% 80 oranı sudur. Bu da bizi şu noktaya götürür; insan etrafında olan, ona söylenen, dinlediği her şeysen moleküler yapısını bile etkileyecek şekilde etkilenir.
Bazen ilk derse başladığım zamanlarda öğrencilerime- danışanlarıma aynanın karşısına geçip gözlerinin içlerine bakarak bazı şeyler söylemelerini isterim. İlk başta tepkileri beni çok eğlendirir… Sanırım onları da. ‘’ Ama hocam deli gibi kendime bakıp bunları mı söyleyeceğim?’ Çok şükür ki güvenirler, çok şükür ki söylerler ve çok şükür ki birçok şeyi çok çabuk çalışmamıza ve üstünden geçmemize yarar bu çalışma…
Sizin olduğunuzu sandığınız bir dünya inanç, bir dünya his, bir dünya mutsuzluk ve düşünce şekli aslında sizin değil; dinlediğiniz haberler, izlediğiniz filmler-diziler, sizi yetiştiren ailenizin sizi büyütürken söylediği sözler, öğretmenlerinizin inançlarını size yansıtması, vs den başka değil aslında… Ve bunu emen bedeniniz, hücre hafızasında bunları içine emen hücreleriniz bunların siz olduğuna inanır hale getiriyor sizi…
Kar taneleri suyun en mükemmel hallerini yansıtıyorlar…
Bizim de her hücremizin en muhteşem haliyle yaşadığını düşünsenize, hayatınız-mız nasıl olurdu acaba?
İşte bunun için ne yapabiliriz derseniz;
1.Lütfen lütfen acı içeren, berbatlık içeren, korku içeren, yokluk içeren her şarkıdan uzak durun, dinlemeyin…
2.Aynı şekilde acı,korku, berbatlık, yokluk içeren her türlü görselden; gazete, magazin, tv programı, film, dizi, haberler …uzak durun…
3.Düzenli olarak günde ortalama 8-9 bardak su için.
4.Sevdiklerinize ve kendinize sürekli ve düzenli olumlu sözcükler söyleyin…Çocuğunuz ders çalışmıyor diyelim; ‘’ Sen ne tembel çocuksun ‘ demeniz onu daha çalışkan bir çocuk haline getirmeyecektir. Amacınız onu aşağılamak mı yoksa sorunu çözmek mi? Amacınız aşağılamaksa devam edin, ama sorunu çözmekse ,’ Hayatım çok ders çalıştığını görmüyorum ama ne kadar zeki olduğunu hepimiz biliyoruz, acaba bu muhteşem zekanı biraz da çalışarak şekillendirmek istemez misin?’’ diyebilirsiniz mesela…-))
5.Kendinize bir iyilik yapın ve günde 3-4 dakikanızı aynada gözlerinizin içine bakarak geçirin;çözmek istediğiniz sorun ne ise; tembel olduğunuza inanıyorsanız ne kadar çalışkan olduğunuzu, çirkin olduğunuza inanıyorsanız ne kadar güzel olduğunuzu,vs kendinize söyleyin.. İlk başta bu söylediklerinize inanmasanız bile bunun sadece moleküler yapı için önemli olduğunu, siz kendinize bunları söyledikçe hücre hafızanızın da değişeceğini bilerek bunu yapın…
Bir deneyin bunları… Ve isterseniz bu su konusunu su hafızasıyla birlikte bir de detaylı araştırın….
Şubat 2010
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?