banu1

Karar Anı

Gün yoğun, gün güzel… Gün koşturmaca… Zaman gittikçe sanki daha da daralmacada…

Olsun.-)) Hep yetiştik… Yine yetişiriz…

Kararlara çalıştığımız günlerdeyiz.

Sabahtan akşama kadar günü nerdeyse ‘Ama hocam ben karar veremiyorum ‘diyenlere ,’ Aslında karar vermemek de bir karardır ve sen karar vermeme hakkını kullanıyorsun’ demekle geçiriyorum zaman zaman sanki.

Toplu halde söyleyeyim, olayın söyle üstünden kendimce geçeyim ve olayı bir toparlayayım istiyorum galiba.

Arkadaşlar;

*Karar vermek güzel bir şeydir ama karar verdiğinin farkında olmak daha güzel bir şeydir.

*Karar verirken bir amaca hizmet önemlidir.

*Karar vermeniz sizin seçim yapabilecek zenginlikte olduğunuzu gösterir.

*Karar vermenin aslen amacı size hizmet edecek ve sizi tercihen mutlu edecek olduğunu düşündüğünüz yere doğru yönelmektir.

*Karar verme aşamasında tüm olasılıklar gözden geçirilir ve bu karar verme aşamasında size yardım eden bölümdür.

*Karar verdikten sonra tüm odağınızı neye karar verdiyseniz ona doğru yöneltmeli ve yüzde yüzünüzle onu gerçekleştirmeye çalışmalısınız. Karar vermediğiniz yöne doğru bakmak, sürekli verilen kararı değil verilmeyen kararı düşünmek kişiyi amacından en uzaklaştıran şeydir.

*Arada her şeyde olduğu gibi kararlarınızda da yanlışlık yapabileceğinizi bilmeli, yanlış karar verme korkusunun sizi kararsızlık kapısında tutmasına izin vermemelisiniz.

*Verilen her yanlış karar da karardır, sizin kararınızdır ve sizi bir sonraki adımda doğruya daha hızlı götürecek olandır. Ne verdiğiniz karardan pişman olun, ne de yanlış karar vermiş olduğunuzu kabul etmekten gücenin. Yanlış karar verdiğinizden kesin emin olduğunuzda daha doğru olacağını düşündüğünüz karara doğru yönelin.

*Her karar o anda sizin olduğunuz en iyi halinizle verilen karar olmalıdır. Her gün kendini yenileyen bir insana üç sene önce aldığı karar artık hizmet etmeyebilir. Verdiğiniz kararları siz değiştikçe değiştirmeye devam etmezseniz bu sizi mutsuz kılacaktır. Kararları değiştirmekten çekinmeyin. Ama bunu ilgilendiren insanlar varsa o insanları da bu karar değişikliğinden haberdar etmek yine sizin sorumluluğunuzdadır.

*Kararsız kalmak kişinin vereceği en zor kararlardan biridir. Kararsızlık bir şeye benzetilmeye çalışılırsa en iyi şekilde sanırım şöyle anlatılır;

İki odanın arasında bulunan açılır kapanır demir kapının tam ortasında sıkışık şekilde kalıp, iki odaya da bakıp, ikisinden birinin keyfini veya rahatlığını yaşayacağınıza, o demir kapının arasında beklemek. En iyisine karar vermek isterken o kapının arasında can çekişmek gibidir sanki.

Arkadaşlar, kaybedecek hiçbir şeyiniz yok, kendinizden başka.

Karar verin, istediğiniz odaya geçin, sonra beğenmezseniz odayı değiştirirsiniz. Ama o demir kapının arasında sakat kalırsanız olay çok anlamsız bir şekle dönüşebilir.

Kararınız her ne ise…

Şansınız bol, eğlenceniz ve mutluluğunuz tam olsun…

Banu

Kasım 2009