moon-2134881_960_720

Oyuna Gelmeyin

Dualite sistemini tam ortasında yaşıyoruz…

Bu ne demek?

Yaşadığımız her şeyin her zaman bir karşıtlığı var ve bunlar hep birbiriyle dengede olmak zorunda…

Yani…

Bu dünyada ne kadar güzellik varsa o kadar çirkinlik var, ne kadar şerefsiz insan varsa o kadar şerefli insan var, ne kadar kolay para kazanan insan varsa o kadar zor para kazanan insan var… Gibi…

Bu dünya da şiddet var… Aynı zamanda sevgi, destek…

Bu dünyada terör var… Aynı zamanda birlik ve bütünlük…

Bu dünyada… Gülümseyen mutlu yüzler var… Aynı zamanda gözünün yaşı hiç bitmeyen acı içinde yaşayan insanlar…

Bu dünyada açlar var… Kıtlık çekenler… Aynı oranda bolluk içinde yüzünler…

Ama hepsi hep zıtlıkta ve hep dengede…

Bu dünyanın dualite içindeki deneyimi bu şekilde, zıtlıklar üzerine…

Burada bizim dikkat etmemiz gereken ne? Yapmamız gereken? Farkında olmamız gereken?

Biz bu ikilik düzende bir yerde olmalıyız… Eğer bu dünyada var isek, yaşıyorsak, bu ikilik düzenin bir yerinde durmalıyız… Burada da nerde duracağımıza önce karar vermeliyiz…

Bu söylediğimi net, söylediğim gibi duymanızı rica ediyorum sizden;

Dualitenin içinde zenginler olduğu kadar fakirlerde olacak, aynı oranda… Düzen böyle… Ben hangi yarıda olmayı seçiyorum?

Mutlu olanlar olduğu kadar mutsuz olanlar da olacak? Ben nerede olmayı seçiyorum?

Acılı olanlar kadar acısız olanlarda olacak? Ben nerde olmayı seçiyorum?

Gün içinde mutlu haberler de olacak, acılı haberler de…Ben hangisini alıp, içime çekip yaşamayı seçiyorum?

O kadar gazete okuyorsunuz, bu ikilik düzen varlığında hiç iyi haber duydunuz mu bir gazeteden, bir TV haberinden? Duyamazsınız… İnsanlar ne kadar mutsuz, ne kadar acı içinde o kadar güçsüz ve boyun eğer çünkü…

Neye odaklanırsanız onu büyütürsünüz… Neyi kınarsanız ona odaklanırsınız… Lanetlediğiniz şeyi aslında enerji olarak büyüttüğünüzden daha çok yaratıma destek verirsiniz, daha çok olmasına…

Parasızlıktan bahsedin… Daha çok parasız kalın… Elde olana şükredin, kalpten, her gün elinizdeki artsın…

Hastalıktan bahsedin her gün… Lanet edin… Artsın… Daha da hastalanın… Ya da olan sağlığınıza şükredin… Daha da, daha da sağlıklı bir yere geçin her gün…

Sisteme lanet edin her gün; zamlara, düzene, işleyişe, sonuçlarına… Daha beterleri olsun her gün; üçken beş, beşken on, onken 25 olsun, artarak çoğalsın… Ya da… Susun şükredecek bir şey bulamazsanız ama hiç yoktan toplum bilincini pozitiften besleyemiyorsanız, negatife de yönlendirmeyin… Zihninizi suturun… Bilinçle sakinleştirin…

Lütfen oyuna gelmeyin… Lütfen negatifi beslemeyin… Lütfen negatif yaratımlara bu bilinçle hiç yoktan kendi içinizde izin vermeyin… Toplum bilincinin ve toplum yaratımının acı parçası ve onun bir dişlisi olmayın…

Canınız acıdığında nefesle geçin içinden; iki zıt gerçeklikte neden o can acıtanın içinde olduğunuza bakın, eğer ordaysanız değiştirmek isteyip istemediğinize… Ama ne yapacaksanız, lanet okumadan, söylenmeden, eleştirdiğinizi beslemeden, olumsuz yaratımı kesip nefes alıp, olumlu yaratımlar için kafanızı topladığınız, kalbinizden konuştuğunuz yere gelin… Kendiniz için… Hepimiz için… Çocuklarımız ve içinde beraberce yaşadığımız gerçeklik için…

Ekim 2011