people-1839564_960_720

Masumıyet Nedir ki?

Kendinize iyi davranın.

‘ Gerçekten görmemiş olamazsın!’ dedi bir gün bir arkadaşım bana, ‘Bu kadının ne kadar kötü bir kadın olduğunu ve bunları yapabilme potansiyelinin zaten orada durduğunu gördüğünden eminim, ama nasıl görmezden geldin? Hepimiz nefesimizi tuttuk ve seni, ne yaptığını izledik. Ve ben senin bunu görmemiş olduğunu düşünmeden, ne düşünerek onu yakınına soktuğunu hep merak ettim.’

Dualite sistemi tam içimizde de çalışır.

Bir insan acı çekebildiği, acıyı kabullenebildiği ölçüde neşeyi hayatına katabilir. Ağlamaktan korkmayan insan kahkaha atmaktan da çekinmez. Zıtlıklar dünyası tek noktadan açılan iz düşüm gibidir. O noktadan birine doğru ne kadar uzaklaşırsanız diğerini de o kadar geliştirirsiniz.

Yani… İyiliğe doğru ne kadar yol alırsanız aslında kötü olabilme potansiyelinizi de o kadar geliştirirsiniz. Şifacı olmak için kendinizi ne kadar eğitirseniz aslında kızdığınız zaman bir insana elinizi yapıştırıp hasta edebilme gücünüzü de bir o kadar büyütürsünüz. Acınızla her yüzleşmeyi ve içine girmeyi göze aldığınızda o kadar çok şeyden keyif alabilecek paralel bir dünya da yaratırsınız kendinize içinizdeki zıtlıklar dünyasında…

Kendisi büyük acılar çekmemiş hiç kimse başkasına acı çektirmek için çalışmaz. Kendisi aşağılamalara maruz kalmayan hiç kimse bir başkasını aşılama metoduna girmez, kullanmaz. Bunlar da seçimleri oluşturan yaşamsal kalıplardır. Hepsi kişiye sonradan deneyimle öğretilir.

Tüm bunları neden anlatıyorum?

Her an ve her an seçimlerle yaşıyoruz; kendimizi tanımladığımız şekillerin bize sunduğu seçimlerle.

Bu davranışa iyi yanım mı cevap verecek, anlayışlı yanım mı, yoksa bi çakiim otursun mu?

Diğer deyişle; Kararları verirken ise iki his bizi yönlendirir; sevgi ve korku-acı.

Durun orada… Seçiminizi korkunuz mu belirliyor, sevginiz mi? Karar verin… Ona göre hareket edin.

Çocuğunuz eve geç geldi; suratına bir tokat patlatabilirsiniz ( bir daha yapmasın- kontrol edememe korkusu, kaybetme korkusu, sözünüzü dinletememe korkusu) ve odasına gitmesini söyleyebilirsiniz, ya da sarılıp, sağlıklı olduğu için çok mutlu olduğunuzu ve ne kadar endişelendiğinizi söyler, rica edersiniz bir daha tekrarlanmaması için.

Aynı bilgilere sahip olan ‘Kara büyücü’ ve ‘duacı’ arasındaki tek fark bilgilerini farklı amaçlı kullanıyor olmalarıdır; aynı bilgi, aynı eğitim, farklı amaçlar.

O yüzden tüm çalışmalarımızda karanlık taraflarımızla çalışmamız, onları bilmemiz, onlarla yüzleşmemiz ve onları kabul etmemiz istenir. İki yolu da yapılan çalışmalar bütünü besler, seçimler sabitlenir.

Yani…

Masum değişiz hiç birimiz.

Ve bir o kadar masumuz her birimiz.

Ama hep seçimler, hep seçimler, hep seçimler.

Ve…

Gören gözlerle seven kalbi yaşayanlardan olalım bir ömür…

Korkudan ve acıdan verilen kararlarla değil.

Sevgiden çıkanlarla…

Umarım…

 

Şubat 2010