dream-28108

Bahane

Herkesin gözü yan masada… ‘’Kimde ne var? Kim ne pişiriyor? Onda olup bende olmayan ne ?’’

Arkadaşlar, bırakın kimin nesi var ve sizin neyiniz yok hesabına girmeyi, sizin neyiniz var ve bununla en güzel ve en faydalı ve en lezzetli ne yapabilirsiniz ona harcayın enerjinizi…

Elinizde üç yumurta, bir domates, bir biber, çok az yağ var diyelim…

Menemen yapın, çılbır yapın, salata yapın… Ne yapıyorsanız yapın ama en lezzetlisini yapın…

Az mı, çok mu, karın doyurur mu, faydalı mı, nerden gelmiş, neden bana bu düşmüş, onun somon balığıyla patatesi var bana neden yumurta, bıdı bıdı bıdı… Tartışılır, konuşulur, sorulara cevaplar bulunur ya da bulunamaz… Her ne ise… Ama durum şudur ki bizim elimizdeki malzeme şu an için budur. Konuşmanız bunu değiştirmeyecek, söylenmeniz bir işe yaramayacak, mutsuz olmanız keyfinizi bozmaktan başka çözüm olmayacaktır. Bir de üstüne üstlük zaman kaybedeceğinizden elinizdeki malzemeler de bozulacak ve toptan aç kalacaksınızdır.

Boş verin ‘’kimin nesi var ve sizin yok’’u.

Sizin tek sorumluluğunuz elinizde olanları net olarak görmek ve elinizde olanlarla en lezzetli sofrayı hazırlamaktır; hem kendi hem de sevdiklerinizin karnını doyurmak,hem keyifli vakit geçirtmek, hem de lezzetli anlar yaşatmak için.

‘’ O yapar tabi, onun çocuğu var. Onun parası var. Onun karısı-kocası var. Onun işi var. Onun güzelliği var. O beş lisan biliyor. O şöyle, bu böyle…’’Yapmayın bunu kendinize.

Her birimiz kendi paketimizle geliyoruz dünyaya. Sanki festival için ziyafet sofrası hazırlamaya. Herkes elindekilerle ilgilense, yapması gerekenleri artık ziyan etmese, elindekileri en özenli haliyle sofraya taşısa eğlenceyi düşünemiyorum bile ben bu dünyada… Patatesi olan salata, sütü olan tatlı, eti olan tandır yapsın. Ama patatesi olan süte bakıp, sütü olan ete; ziyan etmesin artık yapılacakları, önce yapılsın sonra paylaşılsın…

Bir gün eve geldim. Oğlum sanırım 3. Sınıfa gidiyordu. Notlar açıklanmış ve kırık bir not almış. Sebebini sordum, ağlamaya başladı; herkesin annesi evde oturuyormuş, okuldan geldiği zaman çocuğunu bekliyormuş, herkes ödevlerini annesiyle yapıyormuş, onun annesi çalışıyormuş, ona yazık değil miymiş, onun ödevlerini yapacak bir annesi bile yokmuş. Baktım suratına. ‘’ Elimizdeki malzeme bu ‘’ dedim ona. ‘’Şimdiden kabullen, senin annen akşamları sen eve geldiğinde çalışıyor ve çalışmaya devam edecek, annenin iş düzeneği böyle çünkü bunu değiştiremeyiz su anda, ama sen, elinde olmayanlar için söylenmeyi kesip elinde olanları kullanarak çözüm yaratmaya çalışabilirsin. Kader kurbanı olmak istemeni onaylayamam ama gerçekten bu sorununu çözmek için yardım üretmek istersen o zaman buradayım’’ dedim. Şimdi hiç yoktan biliyor ki kırık not aldığı zaman sebep ödevlerinde ona yardım edecek bir annesinin olmaması değil, kendi elinden gelenin yüzde yüzünü kendi imkânlarında yapmamayı seçmesi.

Bir düşünün isterseniz…

Banu

Aralık 2009