An’a
Köprünün üzerinde çılgın bir trafikte sıkışmış, gökyüzünün oynadığı oyunlarla dalgaların üzerindeki yakamozu seyrediyordum bir gün; büyülenmiştim. Sabah 7 de evden çıkmıştım, gece 11 de o trafikte eve dönmeye çalışıyordum ve gelen mesaj Göcek’in bir koyundaki müthiş sessizlikten ve denizin muhteşem güzelliğinden bahsediyordu.
Güzelliklerden bahseden biri, benimle paylaşmak istemiş bunu, şu anda anlatacaklarımı anlayabilecek biri… Paylaştığı için teşekkür ettim o muhteşem anını ve köprünün üzerindeki kendi halimden, gökyüzünden, nasıl büyülendiğimden, denizin nasıl yansıdığından falan bahseden bir mail attım peşinden… Şoka girmiş bir şekilde aradı; ‘Aynı mesajı 20 arkadaşıma falan attım, hepsi ya küfürle, ya –‘’keşke şimdi orda olsam’’-la cevap verdi, elinde olan tek anı bu muazzamlıkla yaşayıp, benim mutluluğumla mutlu olup, kendi mutluluğunu benimle paylaştığın için, elinde olan anı mutlu olmayı seçerek değerlendirdiğin için tesekkur ederim’ diye bitirdi…
Her nerede iseniz, gören gözleriniz, mutlu olmak için kendine söz vermiş bir bünyeniz var ise… Oradasınız… Zaten olduğunuz yerden o an için başka bir yerde olma sansınız da yoksa… Kendinizi iyi hissetmeniz daha iyi hissetmenizi sağlayacak kişi, mekan ve durumlarla sizi buluştururken, kendinizi kötü hissetmeniz bunlardan sizi tamamen uzaklaştıracaktır…
Her nerede iseniz o anda… Şu anda… Olduğunuz anda… Lütfen elinizden gelenin yüzde yüzüyle oranın keyfini çıkartın; söylenmeden, kınamadan, eleştirmeden… Sevgiyle, huzurla ve sadece ….
Olduğunuz yerden başka bir yerde olmayı istemek, olmadığınız için söylenmek o anı, olduğunuz yerin muhteşemlikleriyle kaçırmanızdan başka bir işe yaramaz… Hayat da anlardan ibaretse… Gerek yok yani.-)))
Bu muhteşem günlerin toplamı olsun ömrümüz…ve biz bunun farkında olabilelim her an…. Dilerim…
Temmuz 2011
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?