Kedi Gibi
Hiç kedileri izlediniz mi gün içinde?
Gerinmelerini, esnemelerini, otururken yaptıkları hareketleri ve her şeyi…
Bir izleyin. Bedenleriyle ne kadar uyum içinde olduklarına şaşıracaksınız.
Konumuz sadece kediler değil tabi ki burada, birçok özgür hayvan için aynı durum söz konusu.
Ama tabi ki benim bu örneği vermemin sebebi bizim kendi bedenimizle ne kadar uzak mesafelere düştüğümüzle alakalı.
Sosyal kalıplar, içinde bulunduğumuz ortamlar, kıyafet zorunluluklarımız, hayatın içindeki statü duruşları birçoğumuzu bedenin sesini dinlemekten uzaklaştırdı.
Burada bedenin sesini dinlemek derken çok uçuk şeylerden bahsetmiyorum; oturuşumuz, yürüyüşümüz, duruşumuz, hatta uyuyuşumuz bile kendi doğamızı yansıtmıyor.
Ama biz bedenden ne kadar uzaklaşırsak beden de bizden o kadar uzaklaşıyor. Daha çok hastalanıyor, daha çok ağrıyor, daha çabuk hastalanıyor.
Beden kendi içinde ne yapacağını bilir; ağrısını kontrol etmek için nasıl bir şekil alması gerektiğini, daha zinde olmak için hangi hareketin buna yardım edeceğini, bedenindeki gereksiz elektriği nasıl atacağını; hepsini bilir.
Ama ona izin vermek lazım.
Bedeninizi size sonradan verilmiş kalıplardan özgürleştirmeniz gerekir; saha sağlıklı, daha zinde, daha canlı, daha ışıltılı bir bedenin içinde yaşamınıza devam etmek istiyorsanız.
Bunun birçok yolu, birçok çalışması var.
Ama bugün size en basitini önereceğim ve bu konuda çok ciddiyim;
Bir kediyi ya da bir köpeği bir süreliğine inceleyin. Uyurken, uyanırken, uzanırken, koşarken nasıl davrandıklarını, nasıl gerindiklerini, nasıl esnediklerini gözlemleyin.
Daha sonra kendinize günde beş – on dakika ayırın.
Mümkünse yataktan ilk kalktığınız anlar. Ve yatağın içinde bedeninizin uyanma ve güne hazırlanma halinde esnemesine izin verin. Esnemeye başladıktan sonra da bırakın bakalım bedeniniz ne gibi hareketler yapmak isteyecek. Yani dediğim odur ki, on dakika bir yere uzanın ve ne yapacağınızı asla düşünmeden, aynı bir kedi gibi, bedeninize esnemesi, gerinmesi için izin verin ve bununla eğlenin.
Güne bununla başladığınızda gününüzün ne kadar farklı olduğuna siz de şaşıracaksınız…
Mart 2010
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?