Suçlu Tabi ki O
İkili ilişkide siz nasıl hissediyorsanız karşınızdaki insanda muhtemelen öyle hissediyordur desem?
‘’Canım yine ne diyorsun?’’ der misiniz?
Hep aynı şeyi söylediğimi biliyorum ama bu koca dünyada, bu kadar kalabalık insan topluluğunda parmak izi aynı olan iki kişi yok. Biz birbirimizden farklıyız. Ama… Nedense bu farklılıkları işimize geldiği yerlerde kabul ediyoruz.
Biz nasıl seviyorsak ve sevgimizi gösteriyorsak, sevdiğimiz insanların da aynı şekilde sevgilerini göstermelerini istiyoruz. Biz olayları nasıl çözüyorsak onlarda öyle çözsün, biz nasıl düşünüyorsak onlar da öyle düşünsün falan filan…
Bir erkek arkadaşımla seneler sonra bunu konuşabilecek duruma geldiğimizde çok gülmüştük; Ben saçma sapan bir şekilde ‘’ Bir insan uyurken üstünü örtmen lazım. Üşür. Bu sevgini gösterme şekillerinden biridir.’’ şeklinde büyütülmüştüm. İlişkimiz boyunca ben ne zaman bir yerde uyuyakalsam hiç üstüm örtülmedi.-) Ve ben onun ne derse desin hiç beni sevmediğini düşündüm hep…( Güldüğünüzü biliyorum ama pek çocuktum.-)
O hiç böyle büyütülmemiş, aklında hiç böyle bir şey olmayan bir insandı-mış. Seneler sonra bunu ona söylediğimde hem çok gülmüştük hem de çok üzülmüştü.
Benim ilişki geçmişimi konuşmak için anlatmıyorum bunları.-)
Farz edelim bir şeyler oluyor ve karşınızdaki insan için içinizden geçen düşünce ‘ Bu hiç beni ciddiye almıyor.’’ Emin olun, o insan her kimse karşıma alıp konuşmaya başladıktan on dakika sonra O da sizin için aynı şeyi söyleyecektir. Yani… Hiçbir his, eğer sizi rahatsız eden bir hisse-tabi ki sizi çok mutlu eden bir his de olabilir- tek taraflı olamaz.
Ama mutlu eden düşünceler hakkında çözecek bir şeyimiz olmadığına göre sorun olan hakkında konuşmaya devam edelim. Bir insanın sizi ciddiye almadığını düşünüyorsanız onu dayak manyağı yaparak ciddiye almasını sağlayamazsınız. Hiç kimseyi zorla değiştiremezsiniz. Ama kendinizi değiştirerek onun size davranışlarını değiştirebilirsiniz.
Diyelim ki sizi ciddiye almadığını düşünüyorsunuz, bu insan sizin için önemli biri ve bu sorunla yaşamak istemiyorsunuz. Çözüm çok basit; O da sizin için aynı şeyi düşünüyor. Öyleyse karşınızdaki insana öyle bir şekilde davranıyorsunuz ki o artık sizin onu ciddiye aldığınızı düşünür hale geliyor.
Buradaki kilit nokta şu; farklılıklarınızı göz ardı etmeden ve onları onurlandırarak ancak bu süreci geçirebilirsiniz. Sizin ciddiye alınma kriterinizle, sevdiğiniz kişinin ciddiye alınma kriteri muhtemelen tamamen farklıdır. Burada olay, onun kriterinin ne olduğunu anlayacak kadar onu tanımak ve ona onun kriterleriyle yaklaşmak olacaktır.
Bunu neden onun için yapıyorum demeyin…
Bunu kendiniz için yapıyorsunuz. Kendiniz ciddiye alınmadığınızı düşünüyorsunuz ya. Hisler ikili ilişkilerde derinden bakıldığında aynı oluyor ya. O da aynı hissediyor ya. Siz ona karşı davranışlarınızı değiştirdiğinde o artık eskisi gibi hissetmiyor ve doğal olarak siz de artık öyle hissedemiyorsunuz.
Çok mu karışık anlattım???
Ufak bir örnek;
Çocuğunuz siz ne derseniz tam tersini yapıyor. Hissiniz; beni önemsemiyor.
Sonuç; kesin o da benim onu önemsemediğimi düşünüyor.
Amanın; Ona nasıl davranırsam onu önemsediğimi düşünür?
Onun bana saçma sapan gelen ama onun için çok önemli olan playstation oyunlarındaki galibiyetlerini anlatmasını dinlersem kesinlikle onu önemsediğime inanacak.( siz onu önemseseniz bile onun önemsendiğini düşünmesi için neye ihtiyacı varsa onu veriyorsunuz. Önemli olan sizin bilmeniz değil, onun bunu bilmesi, gerekirse kendi yoluyla)
Bir deneyin…
Hem sevdiklerinizi tanımak hem de kendinizi geliştirmek için çok eğlenceli bir çalışma olabilir…
Şubat 2010
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?