princess-mononoke-14715

Özlem Sadece

Boşuna zaman harcamayın, değmez… İnanın bana değmez.

Sizi seven insan zaten seviyordur, o sizin ruhunuzu sizin gibi görendir, hatta bazen sizi sizden iyi görüp sizin bile size inanmadığınız zamanlarda sizi destekler olması, size inanır olması o yüzdendir. Öyle zamanlar olur ki sizin kendinizden nefret ettiğiniz zamanlarda size sarılan yine odur. Diyeceğim odur ki; dosttan, sevgilinden, candan bahsediyorsak… Bu insanların sizin hiçbir açıklamanıza zaten ihtiyacı yoktur.

Onlarla sözlerle değil sanki kalbin görünmez ağlarıyla bir olmuşsunuzdur zaten. Kırdığınızda kalpten kırmak istemediğinizi, bir söz yerine yanlış ulaştığında gerçekten yanlışlık olduğunu bilir onlar… Sevgiyle bağlanan ilişkilerse bahsettiğimiz güvenle el ele yürür o. Ve inanın istenmedikçe açıklama gereksizdir.’Gelemedim, arayamadım, veremedim, orada şunu söyleyemedim, gönderemedim, öyle demek istemedim…’’ her ne ise o yaptığınız ya da yapamadığınız… O bilir. Siz yüzde yüzünüzle o ilişki için elinizden geleni yapmışsınızdır. Yok, eğer yapmadıysanız, ya gerçekten yapamamışsınızdır ya da bir bildiğiniz vardır. O hep bilir; Sevdiği kadar seviliyordur. Kendi sevgisini sorgulamayan hiç kimsenin, sevdiğinin sevgisini sorgulamayacağından emindir.

Yok, bir insan sizden hoşlanmıyorsa, yaptığınız her şeye bir kulp bulup, arkanızdan orada burada konuşuyorsa, ne yaparsanız yapın topluluklarda sizi kötüleyecek bir söz, bir hacet buluyorsa; zamanınızı boşa harcamayın, kendinizi anlatmakla ya da kendinizce aklamakla uğraşmayın; saf vakit kaybı. Sizin dediğiniz hiçbir şey olayı değiştirmeyecektir, olan sadece güne uyanan sizin gününüzden yenen dakikalar olarak size geri dönecektir.

Buradan yazıyla, saf sözlerle bunu söylüyor olmam kendi içinde çok komik, biliyorum ama hayattaki duruşunuzu gösteren ne konuştuğunuz, neyi nasıl anlattığınız değil. Hayattaki duruşunuz ve kim olduğunuzu belirleyen şey insanların sizin hakkınızda ne konuştuğu da değil. Hayattaki duruşunuzu gösteren tek şey sizin hayattaki duruşunuz. Kendi doğrularınızın arkasında, konuşma ihtiyacı bile duymadan, nasıl dimdik durduğunuz. Yaptıklarınız. Her olayın karşısında verdiğiniz ya da vermediğiniz tepkileriniz. Aynayla göz göze geldiğinizde sizin kendi içinizde bilmeniz; bugün kendi özüme hiç ihanet etmedim diyebilmeniz. Ve her gün inandıklarım dediklerinizi sorgulamaya ve değiştirmeye ve geliştirmeye açık zihniniz.

Siz sözle kendinizi var edenlerden olmayın, bunun için vakit harcayanlardan hiç. Yüzde yüzünüzle hayatta var olanlardan olun. Konuşup yapamayanlardan değil, inandığınızı söyleyip inancının arkasında durması gereken yerlerde ortada kaybolanlardan hiç değil. Bırakın kim ne derse desin, sizi ne kadarınızla görürse görsün, kendinizi anlatmakla harcayacağınız vakti kendiniz olmakla geçirin.

Nerden geldi bu yazı bugün bilmiyorum.

Belki çok eski bir dosta özlemden.

Sevdiklerimizle dolu olsun günlerimiz…

Banu

Aralık 2009