franziska-facella-16529

 Manipülatif Davranışlar:

Bir önceki bölümde kendinizi kötü hissettiren ve üzerinde çalışılması gereken duyguların en önemlilerinin üstünden geçtik. Bu bölümde de dışarıdan size bu ve benzeri duyguları yaratan davranış kalıplarından bahsedeceğim:

Bu bölümü okurken dikkat etmeniz gereken alan, sadece size bunları kimin yaptığı değil, aynı zamanda sizin bu oyunları kimlere oynadığınızdır. Bu davranışların hayatınızdan silinmesini istiyorsanız, size bunları yapan insanları tespit etmeniz ve onların oyununa gelmemeniz ne kadar önemliyse, siz kime ne yapıyorsanız onu da tespit edip, bir an önce yapmayı kesmeniz de bir o kadar önemli ve değerlidir.

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 1 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 2 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 3 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 4 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 5 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 6 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 7 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 8 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 9 için tıklayınız

https://www.banukalayci.com/?p=1163 Bölüm 10 için tıklayınız

İlişkili olması için genelde iki ve daha fazlası gerekir. Yani bu ne demek oluyor: Eğer biz birisi ya da birileriyle bir şey yapıyorsak, oyunun kurallarını bir yerde belirlemişiz demektir; bilinçli ya da bilinçsiz olarak. Sonra kişilerden biri ya da bir kaçı bu oyunu değiştirmek ister; evliyse boşanmak, beraber oturuyorsa ayrılmak, işini değiştirmek, ortaklığı bozmak, anlaşılandan daha fazla para istemek… Her ne ise işte… İşte o zaman, karşı taraftakiler, sizi daha önce koyduğunuz kuralların içinde tutmak, oyunu değiştirmenizi engellemek, bir bakıma gelişiminizi durdurmak için, peşi sıra aşağıdaki teknikleri sıralamaya başlarlar…

Genelde çok bilinçli yapılan bir şey değildir… Ama enerji düşürücü hisler odaklandığından, kişinin enerjisi düşünce, istediklerini yapması da kolay olduğundan, hemen hemen herkesin alt bilincinin sahip olduğu bilgilerdir.

Şimdi aşağıda vereceğim kalıplara ve örneklere bir bakın bakalım: Kaçı size yapıldı, yapılıyor ve siz kaçını yapıyorsunuz?

1.Tehdit Etme:

‘’ Beni terk edersen, seni öldürürüm.’’

‘’ Gidersen, kendimi öldürürüm’

‘’ Sen işi bırakırsan, ben de ofisi yakarım.’’

‘’ Boşanmaya kalkarsan, çocukların yüzünü bir daha göremezsin.’’

‘’ Ya bana istediğimi verirsin ya da kedini öldürürüm’’

Bu böyle sürer gider… Amacı korku yaratmaktır. Korku, insanın hareket etme ve mantıklı düşünme kabiliyetini elinden alan hislerden biridir. Aslında dışarıdan bakıldığında çok komik bir süreçtir; çünkü tehdit boyutu, çok ilginç yerlere gidebilir.

Kişi korkmak yerine, gücünde kalmayı seçerse, karşısındaki kişi yüzde 99 tehdit ettiği eylemi gerçekleştirmez. Çünkü amacı, başını belaya sokmak değil, istediğini almaktır. Tehdit sonucunda istediğini elde edemeyince, aşağıdaki yöntemlere doğru ilerler.

2-Duygu Sömürüsü:

Amacı suçluluk duygusu yaratmaktır.

‘’ Sen beni arasaydın, ben de neden aramadığını düşünmeyecektim. O yüzden de moralim daha düzgün olacak ve gidip o öndeki arabaya durup dururken çarpmayacaktım.’’

‘’ Sen bana o borç parayı vermiş olsaydın, benim kedim hastalandığında, onu veterinere götürmeye param olacaktı, o zaman da ölmeyecekti. Senin yüzünden öldü.’’

‘’Arabada bana emniyet kemerimi takmamı söyleseydin, kafamı çarpmayacaktım.’’

Bu da gittikçe saçmalaşabilir. Daha doğrusu sizin izin verdiğiniz ölçüde saçmalaşır. Karşınızdaki, sizde suçluluk duygusu yaratmak için, çeşitli saçma cümleleri ardı ardına sıralayabilir. Eğer hissi olarak içine düşmez, oltaya takılmaz ve dışarıdan gözlemci olarak bakabilmeyi becerirseniz, çok eğlenebilirsiniz. Yok, eğer karşınızdaki başarılı olup, size kendinizi suçlu hissettirmeyi başardıysa, iyi eğlenceler! Enerjinizi düşürmüş ve tekrar eski oyununuzun içine düşmüşsünüz demektir.

3-Sözler Ve Zaman İstemek:

Amacı vakit kazanmak ve yavaş yavaş enerjinizi düşürmektir. Mutsuzluğun, uzun vadeli enerji düşürücü özelliğine güvenir. Ben buna ‘’fare kemirme taktiği’’ de diyorum; üfleyerek, çaktırmadan ve yavaş yavaş.

‘’ Hayatım! Bana biraz zaman ver; sana söz veriyorum; dünyanın en anlayışlı adamına dönüşeceğim.’’

‘’ Sen ne istiyorsan yapacağım; sana söz veriyorum ama evden ayrılmak için, lütfen küçük oğlanın sınava girmesini bekle- küçük kardeşimin düğününü bekle- çocukların 18 yaşına gelmesini bekle, vs’’

Dikkat edilmesi gereken bir süreçtir. Daha ne olduğunun farkına bile varmadan, kendi gücünüzde durduğunuzu düşünürken, yıllar sonra bir bakarsınız, hayatta tutkuyla arzuladığınız hiçbir şeyi yapmamış ya da yapmak için çaba sarf etmemişsinizdir.

4- Sebep Sonuç İlişkisine Dayandırma:

Karşınızdakinin istediği, hayata kendi baktığı pencereye doğru sizi çekmektir. Zaten olan da onun algısını anlayabildiğiniz ve ona hak verdiğiniz anda tekrar eski oyununuzun içine girmiş olmanızdır.

‘’ Şimdi bebeğim, biliyorum geç kaldım diye kızgınsın, bunu hep yaptığım için benimle bir daha buluşmak istemiyorsun ama beni bir dinle; biliyorum hep benim başıma geliyor ama ne yapayım; bu çölün de kutup ayısı benim işte. Tam evden çıkıyordum, biliyorsun annem de seneler önce öldü, o olsaydı bana hatırlatırdı, banyo yapmadığımı fark ettim. Tam girdim banyo yapıyorum, baktım şampuan bitmiş, eee şampuan almaya çıktım, orda da eski patronumla karşılaştık. Bir kahve içelim dediğinde içmese miydim?? Bla bla bla…’’

Hani yazarken bile içim sıkılıyor ki eminim, bunun gibi iç bayıcı ne kadar çok mazeret duymuşsunuzdur.

Kişi, verdiği sözlerden, kendini tanımlama şeklinden, kendi sorumludur.

Eğer karşınızdaki, çeşitli sebeplerden sizi dâhil ettiği durumda, söylediklerini yapmıyorsa ve aslında kendisine taahhüt ettiği şeyleri yerine getirmiyorsa, bu onun sorunudur. Ve eğer siz, bu kişiyle olmaya devam ederken, kendinize verdiğiniz taahhütleri bozuyorsanız, bu da sizin sorununuzdur. Dolayısıyla bu, çok dikkatli olmanız gereken alanlardan biridir.

Tüm bu durumlarda yapmanız gereken, karşınızdaki insanı yargılamak değildir. O, istediğini almak için, elinden geleni yapan bir bireydir ve hatta içten içe, yaptığı çaba, takdir bile edilmelidir. Burada durup kendi halinize bakmalı ve bu manipülatif davranışların hangisinin sizi yolunuzdan çevirebilme gücü olduğunu belirlemeli, bir an önce onlar üzerinde çalışmaya başlamalısınız.

Başka bir durum daha vardır: tüm bu davranış kalıplarının sadece bize uygulandığını düşünüp, zaman zaman bunları kendimizi özel hissetmek için de kullanabiliriz:

‘’ Ama Banu! İntihar edeceğini söyledi, beni bu kadar seven bir adamı nasıl bırakabilirim?’’

‘’ Ben olmazsam iş batarmış, ne kadar sevmesem bile, onlar için biraz daha çalışmaya devam etmeliyim.’’

‘’ Benden bir yıl daha istedi… Bu arada düzenini kurup olaya alışacakmış, bensiz bunu yapamaz tabii. Ona biraz destek olmaya karar verdim.-))’’

Özel olmak için, bunları kullanmanıza ihtiyacınız yok.

Çok açık ve net söylüyorum: Bu taktikler, özel olduğunuz için değil, sıradan oldukları için ve insanoğlunun en iyi bildikleri, en eski taktikler olduğu için her durumda herkesin üzerinde uygulanan taktikler. Bu dediğimi duymayı, ya da hiç okumamışsınız gibi önünüze geldiğinde ‘’ Ama beni çok seviyor, o bensiz bir hiç’’ demeyi seçebilirsiniz. Seçimlere saygı sonsuz… Ama ‘’ben söylemiş, siz de gözünüzün bir kısmıyla okumuş olun’’ diye, yazmadan edemedim yine de…

Burada ne ben, ne de bir başkası, verdiğiniz kararları yargılayamaz; hepimiz çok özel ve sevilesiyiz. Ama bazen bunu unutup, bazı kararlarımızı bunu çeşitli şekillerde hissedebileceğimiz oyunları yaratmak ya da o oyunların içinde kalmak için veriyoruz. Ki bunda bir sorun yoktur. Hiçbir şeyde hiçbir sorun yoktur. Sadece oyunun yaratıcısı, kurucusu, oyuncusu olduğunuzu unutmayın ve lütfen neye karar verirseniz verin bunun keyfini çıkarın.

Bölüm 11 Sonu

Tüm sevgimle,

Banu